MEDDAH AMCA ADIYAMAN DOĞRU YOLA ÇIKIYOR.

Asrın felaketi olarak literatüre giren ve Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli iki deprem 500 atom bombası gücündeydi. Sarsıntılar o kadar güçlüydü ki evler, iş yerleri, yollar, köyler yerle bir olmuştu. Daha önce tanık olunmayan bu facia 11 ili ve 14 milyon nüfusu doğrudan etkilemiş ve 53 binden fazla kişi hayatını kaybetmişti.

 

ADIYAMAN DEPREM BÖLGESİNDE ÇOCUKLARLA BULUŞTUM.

Deprem bölgesinde yaşanan sıkıntıların ve acıların arasında çocukların çırpınışlarını gördükten sonra bir sanatçı olarak sessiz kalamazdım. Görev yaptığım MURADİYE ÖĞRETİM KURUMLARININ desteği ve Kurum mütevelli heyet başkanımız sayın Cengiz Duygulu beyin kişisel çabalarıyla küçük bir minibüsü seyyar sahne haline getirdim ve okullarımızdaki öğrencilerin hazırladığı deprem bölgesinde ki çocukları mutlu edecek hediyelerle ve ''Kocaman Geveze Kuklalar'' ile tek başına yola çıktım. Tek başına yola çıkmamın sebebi deprem bölgesinde yeme içme, barınma ve en önemlisi banyo sıkıntı yaşanıyordu ve aracın arkası malzemeler nedeniyle tıka basa doluydu ve anca kendimin sığabileceği küçük bir yer kalmıştı ve oraya bir yatak yorgan yerleştirip yola çıktım.

 

Rotamı çizerken önce İskenderun'dan başladım sonra Hatay, Samandağ, Osmaniye, Nurdağı, Kahramanmaraş, Elmalar Köyü, Afşin, Elbistan, Akçadağ, Malatya, Adıyaman, Gölbaşı, Pazarcık, İslahiye, Nurdağı, Gaziantep, Kırıkhan dahil şu an aklıma gelmeyen çok sayıda köy kasabada 1.5 ay boyunca günde altı, yedi ve toplamda tahmini 170 gösteri yaparak binlerce çocuğumuzun yüreğine dokundum. İki kez mecburiyetten Ankara'ya geri dönmek zorunda kaldım. Bir hafta Ankara'da kaldıktan sonra tekrar deprem bölgesine geçtim. İlk etapta enkazlar arasında, ayakta kalan sokakları dolaşarak, çocukları uygun bir alana davet ederek gösteri yapıyordum. İkinci gelişimde ise çadır kentlerde, konteyner kentlerde çok daha uygun şartlarda çocuklarımıza etkinlik yapma imkanı bulmaya başlamıştım.

 

ADIYAMANDA NELER YAPTIM.

Adıyaman’a geçmeden önce ilçesi gölbaşına uğramıştım ve sokaklarında gezerken depremin boyutunun korkunçluğu o gece uykularıma girmişti. Ayakta kalan bir okulun bahçesinde kurulmuş olan çadır kentin içerisinde büyükler ihtiyaçlarını karşılama derdiyle koşuşturma halindeydi. Çocuklar ise toplayabildikleri kırık dökük oyuncaklarıyla yada bisikletleriyle oynuyordu. Gösteriden sonra o geceyi gölbaşında geçirmek için elektrik, su tuvaleti olan uygun bir yer aradım ama maalesef bulamadım. Var olan çadır kentlerde kalabalık olduğu için ve herkesin derdi varken su varmı tuvalet var mı diyemedim. Adıyaman’a giden caddenin bir kenarına aracımı yanaştırıp aşağı indiğimde yine bir deprem olduğunu fark ettim. Yollar deprem sebebiyle kimisi ortadan ikiye yarılmış kimisi ise pasta gibi üst, üste katlanmıştı sanki. Bir evin bahçesinde ayakta kalan bir tuvalet buldum ama uzun bir sıra vardı.

Sabah olduğunda Adıyaman’a doğru yol çıktım. Yol üzerinde iki kasabaların hali perişandı ve bir iki tanesinde durup çocuklara gösteri yaptım ve öğle saatlerinde Adıyaman’a giriş yaptım. Depremin üzerinden 24 gün geçmiş olsa da manzara hiç hoş değildi. Şehrin üzerinde moloz kaldırma çalışmaları sebebiyle bembeyaz bir toz bulutu vardı. Ana caddeden sol tarafa doğru aracımı kırdım ve boğazıma bir yumruk oturdu ve aracımla öyle kalıverdim. Caddenin her iki tarafında bulunan evler bir moloz yığını haline gelmişti. Sonra bir görevli aracın camına vurdu ve yan tarafımdaki enkazı gösterdi ve her yıkılabileceğini söyleyerek uzaklaşmamı istedi. Aracımı çalıştırdım hareket ettim ama nereye gidecektim? Ayakta kalan ev ve sokak neredeyse hiç yoktu şuursuzca ve dolaşmaya başladım. İçimdeki ses ne yapıyorsun sen mehmet; bu vaziyette kimseye moral verecek mecalin yok dön Ankara’ya demiş olsa da vazgeçmedim ve şehrin kenar mahallerine doğru ilerlemeye başladım. Önce bir mahallede çocukları topladım eğlendirdim sonra başka bir mahalle derken akşam oldu ve Hüdai Vakfından arkadaşların sağlam kalan bir okul bahçesinde yardım merkezi kurduklarını öğrendim ve geceyi orada geçirdikten sonra üç gün daha Adıyaman’da kaldım ve her akşam okul bahçesine aracımı çekerek istirahat ettim. İtiraf edeyim deprem bölgesinde dolaştığım tüm şehirler içinde akşamları bir Adıyaman’da birde Elbistan da rahat bir uyku geçirdim.

Videolar
Yorumlar
Hiç Yorum Yapılmamış. İlk yorumu siz yapın...

 
33 kez görüntülendi